Günümüzde ortopedik rahatsızlıklar sadece ileri yaşlarda değil, genç bireylerde de sıkça görülmektedir. Spor yaralanmaları, günlük yaşamın getirdiği yükler, yanlış ayakkabı seçimleri ve ani travmalar eklem ve kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür rahatsızlıklar yaşam kalitesini düşürürken, zamanında doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile kişiler kısa sürede eski sağlıklarına kavuşabilmektedir. En çok karşılaşılan problemlerden bazıları menisküs yırtığı, bilek kırığı ve haglund deformitesi ameliyatı olarak öne çıkmaktadır.

Menisküs yırtığı

Diz eklemi, insan vücudunda en fazla yük taşıyan yapılardan biridir ve bu nedenle yaralanmalara oldukça açıktır. Özellikle sporcuların sıkça karşılaştığı problemlerden biri olan menisküs yırtığı, sadece futbol veya basketbol gibi profesyonel sporlarla uğraşanlarda değil, günlük hayatta basit bir yanlış hareket sonucu da ortaya çıkabilir. Menisküs, diz ekleminin hem yük dağılımını hem de stabilitesini sağlayan kıkırdak yapılarıdır. Yırtıldığında kişilerde şiddetli ağrı, ani kilitlenme hissi ve hareket kısıtlılığı görülebilir.

Bu rahatsızlık genellikle dizin aniden dönmesi veya zorlanmasıyla oluşur. Özellikle yaş ilerledikçe menisküs dokusu elastikiyetini kaybeder ve daha kolay yırtılır. Erken teşhis edilmediğinde yırtık büyüyebilir ve eklem kıkırdağına zarar vererek ilerleyen dönemde kireçlenmeye sebep olabilir. Bu nedenle menisküs yırtığının tanısında manyetik rezonans görüntüleme (MR) önemli rol oynar.

Tedavi yöntemleri yırtığın büyüklüğüne, yerine ve hastanın yaşam tarzına göre değişir. Küçük yırtıklarda istirahat, fizik tedavi ve kas güçlendirme egzersizleri ile şikayetler hafifletilebilir. Ancak büyük yırtıklarda artroskopik cerrahi en etkili yöntemdir. Artroskopi, minimal invaziv bir yöntemdir ve küçük kesilerden kamera yardımıyla dizin içine girilerek yırtık bölgeye müdahale edilir. Bu teknik sayesinde hastalar kısa sürede ayağa kalkabilir ve günlük yaşamlarına dönebilirler.

Bilek kırığı

Bilek eklemi, günlük hayatta sürekli kullanılan ve travmalara açık bir bölgedir. Özellikle düşme, trafik kazaları veya spor sırasında alınan darbeler sonucunda bilek kırığı meydana gelebilir. Bu durum sadece kemiklerin değil, aynı zamanda eklemi çevreleyen bağların ve kasların da etkilenmesine yol açabilir. Kırığın şiddetine göre hafif çatlaklardan çok parçalı kırıklara kadar farklı tablolar görülebilir.

Bilek kırığının en belirgin belirtisi şiddetli ağrı ve şekil bozukluğudur. Kişi kırık sonrası bileğini hareket ettirmekte zorlanır ve bölgede şişlik ile morarma oluşabilir. Özellikle ileri yaşlarda düşmeye bağlı olarak bu tür kırıklar daha sık görülmektedir çünkü kemik yoğunluğu azalan bireylerde kırılma riski daha yüksektir.

Tanı koymak için ilk aşamada röntgen çekimi yapılır. Kimi durumlarda kırığın daha detaylı incelenmesi için bilgisayarlı tomografi (BT) gerekebilir. Tedavi ise kırığın yerine ve şiddetine göre değişir. Basit kırıklarda alçı veya atel yeterli olurken, daha ciddi vakalarda cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Cerrahi tedavide plak, vida veya tel gibi materyallerle kırık kemikler sabitlenir ve iyileşme süreci hızlandırılır.

Haglund deformitesi ameliyatı

Ayak sağlığı, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Topuk bölgesinde görülen ve ciddi ağrıya yol açan sorunlardan biri de haglund deformitesi ameliyatı gerektirebilen Haglund deformitesidir. Bu durum, topuk kemiğinin arka kısmında kemiksi bir çıkıntı oluşmasıyla kendini gösterir. Sıklıkla sert tabanlı ayakkabı giyenlerde ve özellikle dar topuklu ayakkabı tercih eden kadınlarda görülmektedir.

Haglund deformitesinin en belirgin belirtisi topuk arkasında ağrı ve şişliktir. Bu ağrı, yürüme sırasında veya ayakkabı giyildiğinde artar. Zamanla bölgede cilt tahrişi ve nasır oluşumu da görülebilir. Bu durum kişinin hem günlük yaşamını hem de sosyal aktivitelerini kısıtlayacak düzeyde rahatsızlık yaratabilir.

Kategori: